Fiziksel şiddet nedeniyle açılan boşanma davaları, aile hukukunun en ciddi konularından biri olarak karşımıza çıkar. Fiziksel şiddet, bir kişinin eşine yönelik fiziksel zarar verme davranışlarını ifade eder ve bu tür davranışlar, evlilik kurumunu temelinden sarsar. Türkiye'de ve dünya genelinde, aile içi şiddet vakaları, boşanma davalarının önemli bir kısmını oluşturur. Bu tür davalarda, şiddete uğrayan kişi, evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığını öne sürerek boşanma talebinde bulunur. Fiziksel şiddet, Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinde belirtilen “evlilik birliğinin sarsılması” nedenine dayalı bir boşanma sebebi olarak kabul edilir.
Fiziksel Şiddet ve Boşanma Sebepleri
Fiziksel şiddet, bir eşin diğerine yönelik fiziksel müdahalelerde bulunması anlamına gelir. Bu müdahaleler genellikle dayak, tokat atma, itip kakma, darp gibi eylemleri kapsar. Evlilik birliğinde böylesi bir şiddet söz konusu olduğunda, mağdur eş için yaşam oldukça zorlaşır ve evlilik süreci çekilmez hale gelir. Türkiye’de, boşanma davası açmak için geçerli sayılan nedenler arasında fiziksel şiddet, "onur kırıcı davranışlar" ve "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" olarak değerlendirilmektedir.
Boşanma davalarında fiziksel şiddet, çoğu zaman tek başına bir boşanma sebebi oluşturur. Türk Medeni Kanunu’na göre, bir eşin diğerine fiziksel olarak zarar vermesi, mağdur eşin boşanma davası açması için yeterli bir gerekçedir. Aynı zamanda fiziksel şiddet, eğer düzenli olarak tekrarlanıyorsa, bu durum mağdur eşin ruh sağlığı ve genel refahı üzerinde olumsuz etkiler bırakır.
Boşanma Sürecinde Fiziksel Şiddet Kanıtları
Fiziksel şiddete dayalı boşanma davalarında, şiddet mağdurunun iddialarını ispatlaması oldukça önemlidir. Mahkemede şiddet iddiasının ispatı, boşanma sonucunu etkileyen temel unsurlardan biridir. Kanıt olarak tıbbi raporlar, tanık ifadeleri, karakol başvuruları ve olayla ilgili düzenlenen tutanaklar kullanılabilir. Özellikle hastanelerden alınan darp raporları, mağdur eşin yaşadığı şiddeti somut bir şekilde ortaya koyar. Bunun yanı sıra, mağdurun şiddet olayını çevresindeki insanlara (aile, arkadaşlar) anlatmış olması ve bu kişilerin tanıklıkları da mahkeme sürecinde önemli bir delil niteliği taşır.
Ayrıca mağdur eşin kolluk kuvvetlerine başvurması durumunda, karakolda tutulmuş olan tutanaklar ve yapılan şikayetler de önemli kanıtlardan biridir. Fiziksel şiddet, sadece boşanma sürecinde değil, aynı zamanda mağdur eşin koruma talep etmesine de olanak tanır. Koruma talepleri kapsamında, mahkemeden şiddet uygulayan eşin uzaklaştırılması ya da mağdurun güvenliğini sağlama yönelik önlemler alınabilir.
Boşanma Sonrası Maddi ve Manevi Tazminat
Fiziksel şiddete dayalı boşanma davalarında, mağdur eş boşanmanın ardından maddi ve manevi tazminat talebinde de bulunabilir. Maddi tazminat, mağdur eşin şiddet nedeniyle maruz kaldığı ekonomik kayıpları kapsarken; manevi tazminat ise şiddetin yarattığı psikolojik zararları ve duygusal yıpranmayı telafi etmeye yöneliktir. Mahkemeler, şiddetin niteliğine ve şiddetin evlilik üzerindeki etkisine bağlı olarak mağdur eşe tazminat ödenmesine karar verebilir.
Boşanma süreci, şiddet mağduru için psikolojik olarak da zorlayıcı olabilir. Bu nedenle, birçok mağdur eş, dava sürecinde psikolojik destek almayı tercih eder. Ayrıca çocukların varlığı, bu davalarda hassasiyetle ele alınması gereken bir konudur. Şiddet mağduru olan ebeveyn, çocuklarının velayetini almak için mahkemeye başvurabilir. Mahkemeler, çocuğun yüksek yararını gözeterek velayet konusunda karar verirler ve fiziksel şiddet uygulayan ebeveyn, genellikle velayeti kaybeder.
Sonuç
Fiziksel şiddet, evlilik birliğinin devamını imkansız hale getiren en ciddi durumlardan biridir ve boşanma davalarında en yaygın gerekçelerden biridir. Türkiye’de boşanma davalarında fiziksel şiddet, hem mağdur eşin hem de varsa çocukların korunması amacıyla yasal düzenlemeler çerçevesinde ele alınır. Fiziksel şiddet nedeniyle açılan boşanma davalarında, mağdurun iddialarını kanıtlaması, dava sürecinin başarılı bir şekilde sonuçlanmasını sağlar. Bu tür davalarda mağdur eş, boşanmanın yanı sıra maddi ve manevi tazminat ile birlikte koruma talebinde de bulunabilir. Mahkemeler, şiddet uygulayan eşe yönelik caydırıcı kararlar alarak mağdur eşin güvenliğini sağlamaya yönelik adımlar atar.