Yasadışı olarak Afganistan, Pakistan, Hindistan, İran, Irak, Suriye, Filistin ve Afrika ülkelerinden vb. getirilerek ülkemize sokulan göçmenler karayoluyla ve çoğunlukla insanlık dışı yöntemlerle ve yine çoğunlukla İstanbul’a getirilerek burada bir süre yine çok kötü şartlarda barındırıldıktan sonra Avrupa ülkelerine gönderilmek üzere yola çıkarılmaktadırlar.Göçmenler sınır kapılarından, kara sınırlarımızdan ya da kamuoyuna en çok yansıyan şekliyle denizlerimizden yasal olmayan yollardan ülkemiz dışına çıkarılmaktadırlar.
Bu suçun failleri göçmenleri bazen bir tırın içindeki yükün arasına, bazen tırda şoför kabinine, bazen yolcu veya yük gemilerine bindirerek kaçırdıkları gibi Meriç Nehrinden botla veya çoğu zaman trajik biçimde ölümle sonuçlanan Ege Denizinden teknelerle kaçırmaları da söz konusudur.Ne yazıkki bu fiiller ve beraberinde düzenleme alanı bulan TCK md. 79 kapsamındaki Göçmen Kaçakçılığı suçu artık bilinmesi gereken suç tiplerinden olup İzmir avukatları olarak bizler de bu konudaki bilgi birikimimizi aktarma zorunluluğu hissediyoruz.
Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesi’nde düzenlenen Göçmen Kaçakçılığı Suçu;
“Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan;
a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan,
b) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlayan, Kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Maddi Menfaat Elde Etme Şartı
Buna göre bu suçun olmazsa olmaz koşulu “MADDİ MENFAAT ELDE ETMEK” amacını gütmektedir. Maddi menfaat elde etmeksizin ya da bu amaç olmadan yapılan hiçbir hareket GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇU’NU MEYDANA GETİRMEYECEKTİR. İnsani gerekçelerle göçmenleri barındıran, bir yerden bir yere taşıyan veya başka surette yardım eden kimse göçmen kaçakçılığı suçu işlemiş olmaz.
Yargıtay 8. CD’nin 29.11.2001 ve 2001/13076-16645 sayılı kararında örneğin: “...sanık İ’ın hükmü temyiz etmeyen diğer sanıklarla tam bir işbirliği, organizasyon ve eylemli paylaşım anlayışı içerisinde hareket ettiği İran uyruklu sanık M.’nin son altı ay içerisinde çok sayıda göçmeni yasa dışı yollara Irak’tan İran’a, oradan da Türkiye’ye geçirerek Van’a getirdiği ve bu aşamada Irak uyruklu M.’nin de devreye girerek sanıklar Z. ve S.’in ev ve müştemilatında barındırdıkları, bu göçmenlerin değişik zaman ve sayılarla yüksek ücret karşılığı yurt dışından yasa dışı yollarla yurt içine girişlerinde ve yurt içinde seyahatlerinde kolaylık sağlamak konusunda sanığın adları geçenlerle önceden anlaşıp birleştiğinin anlaşılmasına ve eyleminin mahkemece TCK’nın 313. maddesi kapsamında nitelendirilip yazılı biçimde uygulama yapılmasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.” denilmektedir.
Menfaatin elde edilmesi, örneğin kararlaştırılan paranın alınmış olması, suçun oluşması için gerekli değildir. Önemli olan failin, maddede belirtilen fiilleri, maddi bir yarar elde etmek maksadıyla yerine getirmesidir. Eğer failin amacı, mağdurdan cinsel yönden yararlanmak gibi maddi menfaat dışında bir amaca yönelikse, suç oluşmaz[40]. Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 25.10.2004 tarih ve 6004/8050 sayılı kararında da; “sanıkların göçmenleri yurt dışına çıkarmak karşılığında cinsel ilişkiye girmeleri”, maddi yarar sağlama kapsamında değerlendirilmemiştir.
Göçmen kaçakçılığı suçunun faili herhangi bir gerçek kişi olabilir. Göçmen kaçakçılığı suçunun,suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçkapsamında kurulan örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, verilecek cezalar yarı oranında artırılır (TCK m.79/3).
Göçmen kaçakçılığı suçu yönünden esas alınması gereken gerçek anlamda ülkedir.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 02.12.2014 tarih ve 6773/12128 sayılı kararında;“… TCK.’nın 8. maddesinde “Fiilin kısmen veya tamamen Türkiye’de işlenmesi veya neticenin Türkiye’de gerçekleşmesi hâlinde suç, Türkiye’de işlenmiş sayılır.” hükmünün bulunduğu, sanığın Yunanistan’dan alıp başka ülkelere götürme konusunda göçmenlerin nakli ile ilgili olarak İstanbul ilinde kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişilerle anlaşma yapıp sevk ve idaresindeki tırı boş olarak İpsala gümrük kapısından geçirerek Türkiye dışında, sürücüsü olduğu tıra yüklediği göçmenleri taşıması şeklinde gerçekleşen olayda sanığın Türkiye sınırları içindeki faaliyetinin TCK’nın 79. maddesinde tanımlanan suçun icra hareketi niteliğinde olmayıp hazırlık hareketi niteliğinde bulunduğunun anlaşılması karşısında, yüklenen suçun kanuni unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi..” kanuna aykırıdır.
Karardan da anlaşılacağı üzere kişinin yabancı bir ülkeden başka bir yabancı ülkeye göçmen kaçırma fiiline hazırlık teşkil eden fiillerini, örneğin araç temin vd. Eylemleri Türkiye’de gerçekleştirmesi suçun oluşması için yeterli sayılmamaktadır. Bu kapsamda kişinin Göçmen Kaçakçılığı suçundan yargılanıp ceza alabilmesi için göçmen olarak adlandırılan kişileri Türkiye’ye sokması, Türkiye’de kalmasına imkan vermesi ya da yurt dışına çıkarması gerekmektedir. İzmir avukatları olarak göçmen kaçakçılığı suçuna sıklıkla sebebiyet verilen bir bölgede avukatlık faaliyeti göstermemizden dolayı bu ayrımı özellikle vurguluyoruz.
Göçmen Kaçakçılığı Suçunun daha fazla ceza gerektiren nitelikli halleri
Suçun, mağdurların;
-
Hayatı bakımından bir tehlike oluşturması,
-
Onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi, hâlinde, verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılır.
-
Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 22.10.2019 tarih, 2019/9582 Esas, 2019/15008 Karar sayılı içtihadında;“... 8 metre boy 2 metre enindeki fiber botun motorunun arızalanması sonucu göçmenlerin denizde kalması ve akabinde sahil güvenlik tarafından kurtarılmaları biçiminde gerçekleşen olayda, hayati tehlikenin varlığına dair göçmenlerin bir ifadelerinin bulunmaması ve 03/04/2014 tarihli olay yeri tespit tutanağında da bu hususta bir anlatıma yer verilmemiş olması karşısında, fiber botun niteliği, göçmen sayısı, göçmenlerin taşınma biçimleri, gidilmesi planlanan mesafe, hava şartları ile fiber botta can yeleği ve işaret fişeği gibi kurtarmaya yönelik ekipmanların olup olmadığı gibi hususlar kapsamında, sanığın eyleminin göçmenlerin hayatı bakımından bir tehlike oluşturup oluşturmadığı yönünde teknik bilirkişiden rapor istendikten sonra TCK’nın 79/2-a maddesinin uygulanması gerekip gerekmediği yönünde bir tespit yapılması gerekirken, sadece taşınan göçmen sayısı ve şişme botla götürülmeleri dikkate alınarak yukarıdaki kriterlere değinilmeden yapılan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle anılan Kanun maddesi uyarınca sanığın cezasında artırım yapılması” bozma sebebi yapılmıştır.
Buna göre Yargıtay ; özellikle deniz yoluyla yapılan göçmen kaçakçılığı fiillerinde mağdur olarak adlandırılan göçmenlerin sadece HERHANGİ BİR GÜVENLİK EKİPMANI, CAN YELEĞİ, DÜDÜK, İŞARET FİŞEĞİ vd. Olmaksızın SADECE FİBER BOTLA taşınmasını CEZANIN AĞIRLAŞTIRICI SEBEBİ OLARAK GÖRMEKTEDİR. Nitekim İzmir avukatları olarak hazır bulunduğumuz ifade ve sorgularda bu hususun özellikle sorgulandığı ve göçmen, mülteci, vatansız ya da sığınmacı olarak adlandırılan mağdurların can güvenliğinin ön planda tutulduğu hususu sabittir.
Erteleme , Adli Para Cezasına Çevirme, ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Göçmen kaçaklığı suçu Adli Para Cezası’na çevrilebilen suç türlerinden değildir. Bu suçun cezası tek başına uygulanabilen veya hesap cezasına çarptırılarak uygulanan hükümdür.Göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilemez. Göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle verilen hapis cezası hakkında erteleme kararı verilmesi mümkün değildir.
Uzlaşma – Zamanaşımı - Görevli Mahkeme
Son olarak göçmen kaçakçılığı suçu uzlaştırmaya tabi suçlardan değildir. Ayrıca re’sen kovuşturulan bir suçtur. Dolayısıyla şikayet edilse de edilmese de bu suç yargıya konu olabilecektir. Dava zamanaşımı süresi 15 yıl olup bu süre içerisinde her zaman dava açılabilmektedir.Göçmen kaçaklığı suçunda yetkili ve görevli mahkemeAsliyeCezaMahkemesidir.
İzmir avukatı olarak Göçmen Kaçakçılığı suçuna ilişkin yapılan soruşturma ve davalarla ilgili hukuki danışmanlık ve avukatlık faaliyetlerimizden randevu alarak bilgi sahibi olabilirsiniz.