Fetö Ankesör Davaları

Kamuoyunda Fetö/Pdy Davaları olarak bilinen, esasen Fetö Terör Örgütünün ve bu örgüte üye olanların cezalandırılmasını amaçlayan Ceza Davalarının yeni boyutu hiç şüphesiz Ankesörlü Arama ya da Ardışık Arama olarak bilinen aramalara ilişkin yürütülen davalardır. Bizler, bu konunun daha fazla öğrenilmesi ve mesleki katkı amacıyla hukuki görüşlerimizi bu makalemizde paylaşma gerekliliği hissediyoruz. Umarız faydalı olur.
 

Ardışık Arama Nedir?



Fetö Davalarında ya da yürütülen soruşturmalarda gerek etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan gerekse gizli tanık olarak ifade veren kişilerin elde ettikleri verilerden hareketle ankesörlü telefonla yapılan ardışık aramalara verilen genel isme Ardışık Arama denmektedir.
 

Ardışık Arama ile Fetö Arasındaki İlişki Nedir?



Mevcut yargı kararları incelendiğinde Fetö’nün tamamen gizlilik içinde bir yapılanma haline bürünme çabasında olduğu ve tüm faaliyetlerini buna göre dizayn ettiği açık bir şekilde görülebilmektedir. Ardışık arama da çeşitli devlet mercilerinden saklanma ya da gizlenme stratejisinin bir ürünüdür.

Fetö Terör Örgütü’nün hiç şüphesiz en çok önem verdiği devlet kurumları arasında Silahlı Kuvvetler yer almaktadır. Örgütün hücre yapılanması altında kendi hiyerarşisini oluşturduğu ve buna göre hareket ettiği artık kamuoyunca da bilinen bir gerçektir. Yargıtay içtihatları ve eldeki verilere göre FETÖ’nün askeri yapılanmasının adı BİRİM olarak adlandırılmakta, her askeri kuvvetin (kara, hava, deniz, jandarma) başında bir sorumlu bulunmakta, onların altında Türkiye’nin coğrafi bölgelerinin -yani birimin- bulunduğu yerlere göre ayarlanmış olan BÖLGE TEMSİLCİLERİ , temsilcilerin altında MÜDÜRLER, müdürlerin altında MÜDÜR YARDIMCILARI, müdür yardımcılarının altında ÖĞRETMENLER, öğretmenlerin altında bulunan ASKERİ PERSONEL bulunduğu, askeri personelin ortak adının “ÖĞRENCİ” olduğu deşifre edilmiştir.

Bu kişiler arasındaki ilişki ve işleyiş de Fetö nün çok önem verdiği “Sohbet Toplantıları” ile sağlanmış ve tüm örgütün çalışma şekli buna göre dizayn edilmiştir. Silahlı Kuvvetler içindeki yapılanma, Fetö nün diğer yapılanmalarına nazaran daha önemli ve daha gizli addedildiği için buradaki “Sohbet Toplantıları”nın da nerede, ne zaman yapılacağı bilinmemekte ya da son ana kadar duyurulmamaktadır.
 

Sohbet Toplantılarına Katılım ve Haberleşme



Askeri Mahrem İmam yapılanmasında “Sohbet Toplantıları”na katılım için kullanılan ilk yöntem “Randevulaşma”dır. Buna göre kişiler, dahil oldukları toplantıda bir sonraki toplantının ne zaman olacağına ilişkin karar alarak bilgi sahibi olur. Bir sonraki toplantıya kadar herhangi bir iletişim de sağlanamadığına göre toplantıya katılan örgüt mensupları da toplantının gizliliğini ihlal etmemiş olurlar.

Fakat ani gelişen bir durum olması durumunda Fetö / Pdy Terör Örgütü, mahrem imamları aracılığı ile örgüt mensuplarına ulaşarak toplantının yerini ve zamanını bildirmek zorunda kalacaktır. Bu durumda örgütün kullandığı üç yöntem bulunmaktadır: Telefon, İnternet ve İnternet Tabanlı Haberleşme Programları.
 

Ankesörlü Telefon Kullanımı



Mahrem imamlar, ani gelişen olağan dışı durumlarda örgüt üyelerini kendi telefonları ile aramayacaklardır. Zira bu gizliliğin ihlali anlamına gelecektir. Bu nedenle genelde “dışarıdan bir telefon bulma” yöntemi uygulanmaktadır. Bu “Dışarıdan Bir Telefon Bulma” genellikle halka açık kafe ya da marketlerde kullanılan sabit hatlar olmaktadır. Bunlar işletmeye ait sabit hat olabileceği gibi Türk Telekom’a ait kontörlü telefonlar da olabilmektedir.
 

Ardışık Arama



Yapılan Soruşturma ve Kovuşturmalarda ele geçen delillerde mahrem imamların, kendileri için elzem nitelikteki askeri personelin telefon numaralarını kağıda ya da kendi telefonlarına kaydettikleri, ani gelişen toplantıyı haber vermek için halka açık dışarıdan bir telefon bularak listede yer alan kişileri ardışık olarak peşi sıra arayarak yeni toplantı yerini ve zamanını bildirdikleri tespit olunmuştur. Bu aramaların yapılma zamanları birbirlerine çok yakın olmakla birlikte arama süreleri genellikle bir dakikayı geçmemektedir. Yani yargı makamları, mahrem imamlar tarafından sabit hattan aranan kişilerin listesini yapmakta ve bu kişilerin tamamını Fetö şüphelisi olarak kabul etmektedir.
 

Ardışık Arama Kriterleri Nelerdir?



Yargıtay 16. Ceza Dairesi,2019/1582E.2019/6838K. sayılı ve06.11.2019tarihli kararı ile Fetö soruşturmalarında ve Fetö Davalarında Ankesör / Ardışık Arama’ya dayalı delil araştırmasında çeşitli kriterler belirlemiştir. Bunlar;

* Mahrem imamların hedef askeri şahıslarla görüşmelerinde gizliliği sağlamak için genellikle büfe/ankesörlü sabit telefon hattı ile iletişim kurması,

* Hedef askeri şahsın telefon numarasının, deşifre edilmesinin önlenmesi amacıyla çeşitli şifreleme metotları kullanılarak kaydedilmesi,

* Bazı mahrem imamların arama yapmadan önce ajandada kayıtlı numaralara baktığında şifreleme yaptığını unutarak/kasten yazılı olan şifreli numarayı aradığı, daha sonra yanlış numara çevirdiğini fark ederek/kasten asker şahsı tekrar gerçek numarasından aramış olmaları,

* Aramaların tek taraflı ve kısa süreli olması veya sadece çağrıdan ibaret bulunması,

* Aranan askeri personelin büyük kısmının genellikle rütbe/makam olarak ve bağlı bulunduğu kuvvetlerin de denk olmaları,

* Mahrem imamlar tarafından gerçekleştirilen arka arkaya aramanın (ARDIŞIK ARAMA) örgütsel amaçlı olduğuna dair karine oluşturması,* Aramanın mesai saatleri dışında yapılması, sorumlu şahsın, askeri personeli aradıktan sonra tedbir amaçlı ilgisiz ve alakasız kişileri de ankesörle arayarak bu bütün içerisinde hedeflerin kaybolmasını sağlama çabası,

* Aramanın on beş gün, ayda veya iki ayda bir kez olmak üzere periyodik olması,

* Mahrem imamın sorumlusu olduğu asker şahıs/şahıslarla aynı ilde ikamet ettiği ve aynı ildeki sabit hatlarla iletişim kurduğunun gözetilmesi,* Asker şahısların hatların takılı bulunduğu cihazların toplantı yerine götürülmediği veya götürülse bile kapalı tuttukları,

* Mahrem imamlarca hedef şahıs arandıktan sonra ilgisiz rastgele numaraların çevrilerek, redial (geri arama) tuşu ile son aranan kişinin tespitinin önlenmeye çalışılması, hususlarını da ortaya koyan, bu delilin elde edilişi, niteliği, kullanımı, hukukiliği konusunda yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında kişiselleştirilmiş, Emniyet birimlerince, büfe/ankesörlü sabit telefon hatlarıyla irtibat kurma yöntemine ilişkin olarak düzenlenen ayrıntılı analiz raporunun temin edilerek dosyaya konulması,

* Emniyet kayıtlarının yanı sıra BTK’dan alınan baz istasyonunu gösterir HTS kayıtlarının, “0” saniyeli çağrılar da dahil olmak üzere getirilmesi,

* Şüpheli/sanığın görev yaptığı diğer şehirlerde ardışık aramalarının olup olmadığı araştırılarak sabit hat ve ankesörlü telefon kullandığına ilişkin analiz raporunun da istenmesi,

* Şüpheli/sanıkla ilgili sabit hat veya ardışık aramaya ilişkin varsa itirafçı beyanlarının dosyaya getirilmesi, gerektiği takdirde tanık sıfatıyla dinlenilmeleri,

* Ardışık aramalar kapsamında, diğer asker şahıslar hakkında bir soruşturma veya dava olup olmadığı araştırılıp varsa ifade örneklerinin dosyaya ibrazı sağlanarak değerlendirilmesi suretiyle maddi gerçeğin ortaya konulması genel kriterler olarak kabul edilmiştir.
 

Sabit Hattan Yapılan Her Arama Ardışık Arama Olarak Kabul Edilir Mi?



Yargıtay’ın uzunca bir metinle içtihat ettiği üzere Ankesör ya da Sabit Hat vasıtasıyla yapılan aramalar, tek başına Ardışık Arama kriteri olarak kabul edilemez. Bu aramanın bu sınıflandırma içinde yer alması için arayan kişinin mahrem imam olup olmadığı, hangi örgüt üyeleri ile iletişime geçtiği, başkaca delillerin bulunup bulunmadığı, yine arama süreleri ve zamanı kül’len değerlendirilmelidir. Yapılan yargılamalarda iddia makamının iddiasını ispat etmesi için bunları yekün olarak dosyaya sunması ve buradan bir örgüt faaliyetini işaret eder delilleri toplaması gerekmektedir.
 

Ardışık Arama , Kesin Delil Midir?



Yargıtay Bylock kullanımını “kesin delil” olarak kabul etmektedir. Fakat ardışık arama için aynı tasnif söz konusu değildir. Ardışık arama, yan delillerle birlikte desteklendiği müddetçe “belirleyici delil” olarak kabul edilebilecektir. Zira bir şahsın herhangi bir zamanda sabit hattan aranması olasıdır. Her türlü aramanın bu sınıflandırma içinde bulunması hukuka aykırılık sonucunu doğuracaktır. Ceza yargılamasında ise yukarıda saydığımız koşulların oluşması ve örgüt üyeliğini işaret etmesi halinde şüphe doğacak ve suçun oluştuğunun kanıtlanması için yargılama faaliyetine geçilebilecektir.

Yorumlar

Bir Yorum Yazın