Çalışma yaşamının gitgide endüstriyelleştiği bir çağda iş kazasına bağlı ölümlerin artması da pek tabi yaşamın gerçeklerinden biri haline geldi. Bu yazımızda iş kazası sonrası kişilerin ya da yakınlarının kimlerden ne talep edebileceğini açıklıyoruz. İzmir İş Davası Avukatı olarak İş Hukuku’na dayalı tüm uyuşmazlıklarımız için sitemizdeki iletişim panelinden bize ulaşabilirsiniz.
 

İş Kazası Nedir ?



İş kazası, Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 13. maddesinde tanımlanmıştır.

Sosyal Sigortalar Kanunu mad. 13: “İş kazası;

a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,

c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.
 

İş Kazası Sonucu Kimlere Başvurulabilir?



Kural olarak iş kazası, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun teminatı altındadır. Fakat SGK, iş kazası sonucu oluşan zararın tamamını karşılamaya yeter miktarda teminat sağlamamaktadır. Bu açıdan SGK’nın teminatının dışında kalan miktar için kusur oranına göre işveren ya da işveren yetkililerine başvurulmaktadır.
 

SGK’nın İş Kazası’na Yönelik Teminatları Nelerdir?



Ölümlü iş kazası meydana gelmesi durumunda müteveffa işçinin yakınları , SGK’ya başvurarak “Ölüm aylığı, ölüm geliri ve/veya cenaze masraflarını talep edebilmektedir. Buna ilişkin başvuru koşulları SGK tarafından belirlenmektedir. Kişinin ölüm belgesinin ibrazı ile bu ödemeler 1-2 ay içerisinde müteveffanın yakınlarına ödenmektedir.

Kişide maddi zarar meydana getiren herhangi bir iş kazasının meydana gelmesi halinde yaralanan işçiye SGK tarafından koşullarına göre “Geçici İş Göremezlik Ödeneği” ve/veya “Sürekli İş Göremezlik Ödeneği” bağlanabilmektedir. Yine işçinin tedavi gerektiren bir durumda olması halinde “tedavi giderleri” de SGK tarafından karşılanmaktadır.

Fakat iki halde de başvurunun temel koşulunu, meydana gelen kazanın “İş Kazası” olarak bildirilmesi oluşturmaktadır. Eğer meydana gelen kaza SGK’ya “İş Kazası” olarak bildirilmediyse bu teminatlardan hemen yararlanmak mümkün olmayacaktır.
 

SGK Yaptığı Ödemeleri Kimden Tahsil Edecektir?



Sosyal Sigortalar Kanunu mad. 21’e göre: “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.” denmektedir.

Ölüm geliri, iş göremezlik ödeneği gibi SGK tarafından bağlanan aylıklar, işverene ödettirilebilmektedir. Bu kapsamda işçinin iş kazası nedeniyle işveren açacağı tazminat davasında bu gelir kalemlerini ayrıca talep etmesine gerek yoktur. Bu gelir tipleri, SGK tarafından işçiye ödenmekte olup karşılığı yine SGK tarafından işverene kusuru oranında ödettirilmektedir.
 

İşverenin Kusuru Nasıl Belirlenir?



İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, “İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede;

a) Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar.

b) İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar.

c) Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır.

ç) Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır.

d) Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır.”

Bu kurallardan birine ya da birden fazlasına uymayan işverenin kusurlu olduğu kabul edilir. Kusur oranı, ayrı bir bilirkişi heyeti tarafından kazanın muhteviyatına göre belirlenecektir.
 

Hangi Tazminatlar SGK Tarafından Karşılanmamaktadır?



İş kazası sonucu işçide meydana gelen maddi ve manevi zararların karşılığı olan maddi ve manevi tazminat, SGK tarafından karşılanmamaktadır. Bu alacak kalemlerinin tahsili için işverene karşı dava açılması gereklidir.

Türk Borçlar Kanuun mad. 56’ya göre: “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” şeklinde ifade olunmuştur.

Cismani zarar gören lehine manevi tazminata hükmedilmekle, zarar görenin kaza nedeniyle uğradığı acıyı bir nebze olsun dindirmek, bozulan ruhsal düzeni dengelemek, kırılan yaşama arzusunu tazelemek, yaşama yeniden bağlanmasını sağlamak amaçlanır.
 

Destekten Yoksul Kalma Tazminatı Nedir?



Türk Borçlar Kanunu mad. 53: “- Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:

1. Cenaze giderleri.

2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.

3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.

Burada belirlendiği üzere işçinin uğradığı tüm zararlar; yani maddi ve manevi olarak adlandırılanlar dahil her türlü zarar, kişi ya da yakınları tarafından talep edilebilir konumdadır.
 

Maddi Tazminat Miktarı Neye Göre Belirlenmektedir?



Kişi eğer iş kazası sonucu ölmüş ise yakınlarının kişinin ölümünden duyduğu acı ve elem ile birlikte kişi yaşasaydı yağacağı maddi katkıların bütün olarak talep edilebilmesi sonucunu doğurur. Yaşam cetveline göre kişinin 60 yaşına kadar bilfiil çalışacağı ve ücret hak edeceği, 60-65 yaş arasında ise asgari ücret üzerinde pasif ücret hak edeceği kabul edilir. Tabi bu oranlar da kusur oranına göre azalabilmektedir.
 

Manevi Tazminat Miktarı Neye Göre Belirlenmektedir?



Manevi tazminat miktarının takdirinde dikkate alınması gereken husus, işverenin mali ve içtimai durumudur. Zira, T.B.K. anlamında haksız fiil nedeniyle işveren aleyhine manevi tazminata hükmedilmesi ile işveren tarafından gerçekleştirilen zarar verici eylemin tekrarı yolunda işverenin caydırılması amaçlanır. Bu nedenle manevi tazminatın tayini noktasında işverenin mali durumunun da incelenmesi, takdir edilecek manevi tazminat miktarının işveren yönünden caydırıcı olması gerekmektedir.
 

İş Kazası Tazminat Davası Nereye Açılmaktadır?



İş kazası sebebiyle uğranılan zararın tazmini açısından İş Mahkemeleri yetkili ve görevlidir. Kazanın meydana gelmesinden itibaren Borçlar Kanunu’nda yer alan zamanaşımı süreleri etkili olacaktır. Bu süre 10 yıldır.
 

İş Kazası Yargıtay Kararları


 

1. Manevi Tazminatta hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerekliliği



Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 16.06.2011 tarihli ve 7043/5709 sayılı kararı: “İlgili Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalıya verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez. “
 

2. İşveren yanında işveren vekilinin de sorumlu olması gerekliliği



Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/1807 E. 2018/9042 K . sayılı ve 6.12.2018 tarihli kararı: “Sonuç itibariyle, iş kazalarından kaynaklanan tazminat davalarında; iş kazasında kusuru olduğunun tespiti halinde, işveren vekili de, işveren yanında zarardan sorumlu olacaktır. “
 

3. Yurt dışında meydana gelen iş kazasında dövizle alınan ücrete göre hesaplama yapılması gerekliliği



Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2001/1217 E. 2001/2324 K. sayılı ve 27.3.2001 tarihli kararı: “Gerçekten zararlandırıcı sigorta olay sonucu ölen işçinin gerçek zararını belirleme ve işçinin yurtdışında kalacağı ve çalışacağı süre, emsal işçilerin durumuna ve yabancı ülkede iş alan işverenin taahhüt ettiği işi bitirme süresi gibi unsurlardan yararlanarak tespit etmek ve tespit edilen süredeki kazanç kaybının, yurtdışında aldığı ücreti göz önünde tutularak hesaplamak, yurt içindeki kazanç kaybının ise yurtiçinde emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret, ilgili kuruluşlardan sorulmak suretiyle belirlemek ve buna göre aktif dönem zararını saptamak gerekirken, aktif ve pasif tüm zararın yurt dışında aldığı 300 $ ABD doları üzerinden hesaplanması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. “
 

İş Kazası Tazminat Davası Dilekçe Örneği 2022



İZMİR İŞ MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ'NE

DAVACI : ELİF ................ TCK No: ............

Adres

VEKİLİ : Av. Gizem Deren PINAR

Adalet, 1593/1 Sokak No:63 D:32 Hasdemirler İş Merkezi, 35530 Bayraklı/İzmir

DAVALI : XXXXX Nakliyat ........... Şirketi (VD. No: ................)

Adres

KONU : Ölümlü İş Kazasına Bağlı Maddi - Manevi Tazminat Davası

HED : İş kazası sonucu ölüm nedeniyle, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesine göre belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatı ile sorumluluğun derecesine ve maddi zararın kapsamına göre manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemlidir.

AÇIKLAMALAR :

1-) ................. TCK nolu Müteveffa/Muris Ahmet ....... , 16.05.2020 tarihinde davalı XXXXX Nakliyat ........... Şirketi'nin tırı ile İzmir – XXX ilçesinde faaliyet gösteren dava dışı YYYY Kireç Fabrikası'na geldiği sırada tır çekicisinin altında kalarak iş kazası geçirmiş ve tedavi gördüğü hastanede 02.07.2020 tarihinde vefat etmiştir.

2-) Müteveffa/Muris, davalı işverenin işyerinde şoför olarak istihdam edilmek üzere işe alınmıştır. Bu kapsamda Mütevefa / Muris , 16.05.2020 tarihinde davalı işverene ait 35 ABC 9999 plaka no'lu tır ile İzmir / XXX ilçesinde faaliyet gösteren dava dışı XXX Kireç Fabrikası'na malzeme getirmek üzere gelmiş ve tırın şantiye içinde arıza çıkardığını davalı işveren yetkilisi Mehmet ....... 'e bildirmiştir. Mehmet ....... de arızanın nerede olduğunun tespit edilmesi için fotoğraf ve video çekip göndermesini müvekkilden talep etmiş ve bu kapsamda müvekkile işveren yetkilisi sıfatıyla talimat vermiştir.

3-) Davalı işveren yetkilisi Mehmet ......... , XXX Jandarma Komutanlığı'nda 17.05.2020 tarihinde vermiş olduğu ifadesinde Müteveffa / Muris'in arıza olduğunu kendisine bildirdiğini, arızayı tespit etmek için fotoğraf ve video çekmesi amacıyla talimat verdiğini ikrar etmiştir. Fakat suçtan kurtulmak maksadıyla "tırın altına girip fotoğraf çekmesini söylemediğini, sadece üstten fotoğraf çekmesini söylediğini " beyan etmiştir.

4-) Müteveffa / Muris'in iş kazası geçirmesinden önce arızanın tırın neresinden kaynaklandığı, nereden ses geldiği işveren yetkilisi tarafından bilinmemektedir. Hali hazırda arızanın meydana geldiği yerin tespiti açısından müvekkilden araştırma yapmasını isteyen de yine davalı işveren yetkilisi Mehmet ........ 'dür.

Dolayısıyla kaza öncesinde arızanın nerede olduğunu bilmeyen davalı işveren yetkilisinin arızanın tırın çekicisinin altında olabileceğini tahmin ederek sadece üstten fotoğraf ve video çekmesini söylediği beyanı gerçek dışıdır. Müteveffa / Muris , davalı işveren yetkilisi Mehmet ......... talimatıyla tırın altına girip fotoğraf ve video çekmiştir.

5-) Müteveffa / Muris'in davalı işveren bünyesindeki çalışması şoförlükle sınırlı olmalıyken bir ülke gerçeği olarak pek çok tır ve kamyon şoförüne yapıldığı gibi Müteveffa da şoförlük haricinde yük bindirme , indirme , çekici yerleştirme gibi görevi olmayan konularda çalıştırılmıştır. Bu kapsamda şoförlük kapsamı dışında kalan işlerde özellikle kazai tehlike arz eden durumlarda Müteveffa / Muris'e herhangi bir koruyucu ekipman verilmemiştir. Müteveffa / Muris'e iş güvenliğine ilişkin herhangi bir eğitim verilmeden ve gerekli güvenlik tedbiri alınmadan görev kapsamında olmayan bir işte çalıştırılmış ve tırın çekicisi altına KASITLI OLARAK sokulmuştur.

6-) Hiçbir emniyet ve güvenlik tedbiri alınmayan işyerinde ve işverenin tır indirme - bindirme yerlerinde çalışma koşulları uygun değildir. Dolayısıyla davalı işveren bu iş kazası nedeni ile %100 kusurludur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uyarınca, cismani zarara uğrayan kimse, zarar failinden bütün masraflarını talep edebilir. 6098 sayılı kanunun 54. maddesi uyarınca bu halde, zarara uğrayan müvekkil; tedavi giderlerinin, kazanç kaybının, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplarının ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplarının davalıdan tazmini talep edebilecektir.

7-) Müteveffa / Muris'in ölümü ile sonuçlanan 16.05.2020 tarihli iş kazası adli makamlara da taşınmış olup, Kınık Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/1111 soruşturma sayılı dosyası ile XXXX Nakliyat ........... Şirketi yetkilileri hakkında soruşturma başlatılmış ve dosyada aldırılan ifadelerde şirket yetkililerin talimatı ile Müteveffa / Muris'in tırın altına sokulduğu sabit olmuştur. Dosyada yer alan ve hiçbir hukuki değeri bulunmayan Bilirkişi Raporu isimli belge ise , savcılık aşamasında kusura ilişkin değerlendirme yapılamayacağını bildiren Yargıtay kararları uyarınca dikkate alınamayacak ve kovuşturma aşamasında aldırılacak kusur raporu neticesinde kanaat oluşabilecektir.

8-) 16.05.2020 tarihinde geçirdiği iş kazasında ağır yaralanıp 02.07.2020 günü ölen Müteveffa / Muris, ............... doğumlu önceki evliliğinden iki çocuk sahibi olup ölümüyle müvekkil Elif ........... 1/2 miras payı ile maddi desteğinden yoksun kalmıştır. (Aile nüfus tablosu) Müvekkil , Müteveffa / Muris ile birlikte yaşamakta olup tüm hayatlarını birlikte paylaşmaktadırlar.

9-) Her ne kadar müvekkile Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından gelir bağlanmış ise de, 5510 sayılı Yasa’nın 21.maddesi 1.fıkrasına göre, bağlanan gelirlerin işverenden kusur derecesinin karşılığı olan “ilk peşin değeri” ve aynı maddenin 4.fıkrasına göre üçüncü kişi konumundaki Sağlık Bakanlığı’ndan kusur oranına isabet eden “ilk peşin değerin yarısı” Kurum’un rücu edebileceği miktarlar olup, ancak belirtilen miktarda tazminattan indirim gerekeceğinden ve bundan fazlası indirilemeyeceğinden, müvekkilin davalı şirketten (bağlanan gelirlerin ilk peşin değeri dışındaki) bakiye zararlarını isteme hakları bulunmaktadır.

10-) Sayın mahkemece, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca deliller toplanmak ve uzman bilirkişiye tazminat hesabı yaptırılmak suretiyle, müvekkilin bakiye maddi zararlarının davalıdan alınıp müvekkile ödetilmesi istenmiştir. Yerleşik Yargıtay içtihatları, “mağdurun yaşının ortalama iş gücüne göre genç olmasını manevi tazminat miktarının mahkemece yüksek tutulmasını gerektiren bir etken” olarak kabul etmiş olup, bu halde müvekkil lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının tayininde müvekkilin yaşının göz önünde tutulması gerekmektedir.

Nitekim Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 09.02.1999 tarih ve 1998/7491 E- 1999/843 K. sayılı kararında bu noktaya işaret etmiş, “ davalı yönünden manevi tazminat miktarının caydırıcı olma özelliği taşıması gerekmektedir” ifadelerine yer vermiştir. Davalı işverenin sosyo- ekonomik durum araştırması incelenmekle ortaya çıkacağı üzere, davalı işverenin maddi ve içtimai durumu hayli iyidir. Bu hususun mahkemenizce takdir edilecek manevi tazminat miktarında dikkate alınması gerekmektedir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, asıl mesleği şoför olan, geçimini bedeni çalışmasıyla kazanan müteveffanın, dava konusu iş kazası nedeniyle ölümü neticesinde birlikte yaşadığı ve bakmakla yükümlü olduğu müvekkilin yaşadığı psikolojik travma normal bir kişinin yaşayacağı travmanın çok üstündedir. Müvekkil dava konusu kaza ve babasının ölümü nedeniyle büyük bir yalnızlık ve derin bir gelecek kaygısının içine düşmüştür.

10-) Hal böyle olunca, iş kazası sonucu ölen babasının desteğinden yoksun kalan müvekkilin uğramış olduğu acıyı bir nebze olsun dindirmek, bozulan ruhsal düzenini dengelemek, kırılan yaşama arzusunu yenilemek, yaşama yeniden bağlanmasını sağlamak üzere müvekkil Elif ......... lehine şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın ve 300.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkile verilmesini talep etmemiz gerekmiştir.

11-) Tahkikat sonucu alacağın miktarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde alacak kalemlerimize ilişkin fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutuyoruz.

12-) Ayrıntılı kanıt dilekçesi dilekçemiz ekinde olup iş kazası ve oluş şekli, Müvekkilin yaşadığı acı ve sıkıntılar ve diğer iddialarımız tanık anlatımları , –aleyhe belgeleri kabul anlamına gelmemek üzere - işyeri kayıtları , SGK dosyası , ÇSGB İş kazası dosyası, hastane kayıtları ile kanıtlanacağı gibi , kusur , maluliyet oranı ve alacak hesabı bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılması da kanıtlarımız arasındadır.

13-) Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle fazlaya ilişkin haklarımız saklı olmak kaydıyla dava konusu iş kazası nedeniyle şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın ve 300.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan müvekkile verilmesini sağlamak üzere mahkemenize başvurmamız gereği hasıl olmuştur.

KANITLAR....................:

1) İşyeri kayıtları,

2) Tarafların mali ve sosyal durum araştırması,

3) SGK sicil dosyası,

4) AÇSHB iş kazası dosyası

5) İzmir Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü XXXXX Bölge Eğitim Hastanesi , XXXX Devlet Hastanesi , XXXXX Devlet Hastanesi kayıtları

6) Genel Adli Muayene raporları

7) Kınık Cumhuriyet Başsavcılığı 2020/11111 Sor. Sayılı dosyadaki tüm evraklar

8) Keşif icrası,

9) Tanık anlatımları (tanıklar kazaya ve yaşanılan manevi acılara ilişkin olup isim ve adresleri ayrıca bildirilecektir),

10) Kusur durumuna ilişkin bilirkişi incelemesi,

11) Meslekte kazanma gücünün kaybı , bakım ihtiyacı , ekonomik geleceğin sarsılması ve (tam - sürekli iş göremezlik) oranının tespiti ve hesaplanması bakımından bilirkişi incelemesi,

12) Mirasçılık Belgesi

13) Yemin, isticvap ve her türlü yasal delil

YASAL NEDENLER…: İş kazası ve meslek hastalıkları mevzuatı, 4857 sy. yasa md.77 vd. iş sağlığı ve güvenliği, 6331 sy yasa md. 3 , 14. vd., 5510 sy. yasa md.4,16,17 iş kazası ve sigortası, md.18 geçici md.19 sürekli işgöremezlik, md.20 gelir bağlama, md.25 vd. malül sayılma, md.79 vd. prime esas ücret ve prim belgeleri, ve ilgili md.leri 6098 sy.yasa md.54 vd., 6100 sy. HMK. ve ilgili md.leri ile ilgili diğer y.mevzuat

SONUÇ ve İSTEK........: Haklı olan davamızın kabulü ile 300.000,00 TL manevi tazminat ve tüm dosya kapsamında toplanacak kanıtlar sonucu tespit edilecek alacağımızın harç ikmaline müteakip artırılması talebi ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 301.000,00 TL'nin tahsiline , alacaklarımız için olay tarihi olan 16.05.2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini, fazlaya ait haklarımızın saklı tutulmasına, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. 02.10.2020

Davacı Elif .......

Vekili

Av. Gizem Deren PINAR 

Yorumlar

Bir Yorum Yazın