Senette Çift İmza Bulunması

Giriş

Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulan sermaye şirketlerinden ülkemizde en çok tercih edileni şüphesiz Limited Şirketlerdir. Kuruluş sermayesinin ve ortak sayısının uygun olması nedeniyle Anonim Şirketlere göre uygulama alanının daha çok olduğu söylenebilir. Fakat netice itibariyle sermaye şirketi olması hasebiyle Türk Ticaret Kanunu nazarında pek çok ortak hüküm barındırmaktadır. Bunun yanında şirketin tek ortaklı olması gibi daha fazla sayıda ortaklı olması ve yönetim yetkisinin tek bir kişiye verilmeksizin birden fazla ortak tarafından birlikte kullanılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. İzmir Ticaret Avukatları olarak müşterek temsil yetkisinin bono düzenlenirken de kullanılıp kullanılmayacağına , senette çift imza bulunması durumunda şirketin sorumlu olup olmayacağına ilişkin Yargıtay Kararını incelemekte fayda görüyoruz.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/7527 E. 2014/10252 K. sayılı ve 8.4.2014 tarihli kararı:

Somut olayda; takibe konu bonoların, 6102 Sayılı TTK.'nun 776. maddesinde yazılı şartları ihtiva ettiği, “emre yazılı senet” tabirinin “bono” tabirini de kapsadığı ancak; 14.09.2011 tarih ve 7899 Sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde borçlu şirketle ilgili çek, senet, banka talimatları ve yapılan protokollerin tanzimlerinde H. ve M.’a 3 yıl müddetle şirketi müşterek imzaları ile temsil etmek üzere yetki verildiğinin ilan edildiği, takip dayanağı bonoda ise tek imzanın atılı bulunduğu, bu haliyle borçlunun itirazlarının İİK.'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz mahiyetinde bulunduğu anlaşılmıştır.

Bu durumda tek imza ile imzalanan senet nedeniyle şirket sorumlu tutulamayacağından, mahkemece İİK.nun 169/a maddesi uyarınca bu senedin takibe konduğu icra dosyası yönünden borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icra hukukunda uygulama yeri bulunmayan TMK.nun 2.maddesine dayalı olarak istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olmakla kararın bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzletme talebinin kabulü gerekmiştir.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını muntazaman 10/09/2013 tarih, 2013/20859-27941 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo yolu ile takip başlatıldığı, borçlunun takibe konulan senette tek imza bulunduğu, şirketin iki imza ile temsil edildiğini iddia ederek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece borçlu şirketin yönetim kurulu kararında çift imza ile yapılacak işler arasında bononun bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.

Somut olayda; takibe konu bonoların, 6102 Sayılı TTK.'nun 776. maddesinde yazılı şartları ihtiva ettiği, “emre yazılı senet” tabirinin “bono” tabirini de kapsadığı ancak; 14.09.2011 tarih ve 7899 Sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde borçlu şirketle ilgili çek, senet, banka talimatları ve yapılan protokollerin tanzimlerinde H. ve M.’a 3 yıl müddetle şirketi müşterek imzaları ile temsil etmek üzere yetki verildiğinin ilan edildiği, takip dayanağı bonoda ise tek imzanın atılı bulunduğu, bu haliyle borçlunun itirazlarının İİK.'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz mahiyetinde bulunduğu anlaşılmıştır.

Bu durumda tek imza ile imzalanan senet nedeniyle şirket sorumlu tutulamayacağından, mahkemece İİK.nun 169/a maddesi uyarınca bu senedin takibe konduğu icra dosyası yönünden borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icra hukukunda uygulama yeri bulunmayan TMK.nun 2.maddesine dayalı olarak istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olmakla kararın bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzletme talebinin kabulü gerekmiştir.

SONUÇ:

Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemizin 10.09.2013 tarih ve 2013/20859 esas 2013/27941 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 vea HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yargıtay kararı ile açıklandığı üzere Ticaret Sicil Gazetesi’ne usulüne uygun olarak “şirketin çift imza ile temsil edileceği” ilan edildikten sonra “şirket ortaklarından yalnız birinin imzaladığı” senetlerden şirket sorumlu tutulamayacaktır. Bu halde koşullarının oluşması halinde imza atan ortak “şahsen” sorunlu olacaktır. İzmir Ticaret Avukatları olarak bono, poliçe ve çek ile ilgili uyuşmazlıkların son derece profesyonel yardım gerektirdiğini müvekkillerimize ve müvekkil adaylarımıza bir kez daha hatırlatıyor; sonradan geri dönüşü olmayan hataların yapılmasındansa baştan hukuki destek ve danışmanlık almalarını tavsiye ediyoruz.